TRT ortak yapımı "Elisa" filminin çekimleri Çankırı'daki Yer Altı Tuz Şehri'nde başladı

Distopik türdeki film, nükleer savaş sonrası dünya topraklarının büyük bir kısmının yaşanmaz hale geldiği bir zamanda mağaraya sığınan 7 kişinin hayatta kalma mücadelesini ele alıyor.
Filmin yönetmeni Sinan Sertel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, projeye geçen yıl eylül ayında dahil olduğunu ve hikayeyi okuduktan sonra heyecanlandığını söyledi.
Sertel, filmin yükünün ağır ve tasarım bir atmosfere sahip olduğunun altını çizerek, "Bu tasarım atmosferi yeterince inandırıcı kılma ve hikayeyi güçlendirme adımlarıyla ilgili (çekimlerde) düşündüklerimi yapmaya çalışıyorum. Umarım bol seyircisi olur." dedi.
"Film, günümüzü de geçip geleceğe projeksiyon tutuyor"Hikayenin Hz. İsa döneminde başladığını belirten Sertel, şöyle devam etti:
"Film, günümüzü de geçip geleceğe projeksiyon tutuyor. Bu kadar fazla dönemi kapsayan bir hikaye bana çok çarpıcı geldi. Bunları da çok farklı bir mekanda anlatıyor. Karakterlerimizin hepsi bir mağarada takılıp kalmışlar, çıkma ihtimalleri çok zor ve hayatta kalmaları gerekiyor. Her biri kendince değerli, kendilerine özgü ahlaki değerleri var. Fakat ölümle yüz yüze geldiklerinde bunlar sarsılmaya başlıyor ve bu sarsıntının arka planında da biz hep geçmişten mitolojik, dini unsurların her birini görüyoruz."
"Filmde 8 ana karakterimiz var ama 9. karakter de mağara diyebiliriz"Sertel, çekimlerin Çankırı'daki Tuz Mağarası'nda geçmesine ilişkin, "Bu iş başka bir yerde çekilemezmiş, bunu çok rahatlıkla söylüyorum. Devasa bir alan. Burayı gördükten sonra senaryoda bir uyarlama yaptık. Filmde 8 ana karakterimiz var ama 9. karakter de mağara diyebiliriz." diye konuştu.
Filmde tanımsız karakter odaklı bir dünya oluşturmaya çalıştıklarından bahseden Sinan Sertel, şunları anlattı:
"Dünya yok olduktan sonra bildiğiniz devlet mefhumu ortadan kalkıyor. Ardından da küçük gruplar bir iktidar kurmak istiyorlar. Her biri kötü niyetli değil. Bazıları şiddete meyilli, bazıları da gerçekten yeni bir medeniyet nasıl kurulabilir, geçmişin hatalarını yok sayarak nasıl varlık alanı oluşturabiliriz derdinde. Bunların en başatlarından birini Solisvita diye kullandık. Latince solis güneş, vita hayat olduğu için birleştirdik. Geleceğe dair bir umudu temsil ediyor. Logomuzu da öyle tasarladık."
Sertel, oyuncularla iyi bir iletişim yakaladıklarını, filmin hikayesinin oyunculara da sirayet ettiğini ve oyuncuların senaryoya çeşitli önerilerle destek sunduğunu aktardı.
"Yolculuğumuz 4 yıl önce başladı"Yapımcı Hakan Sancaktutan da sinema sektöründe yaklaşık 16 yıldır çalıştığını ve her zaman derdi olan projeler yapmak istediğini dile getirerek, "Hep sinemada ne yapabiliriz, ne yapmalıyız diye düşündük. Takribi 10 yılın sonunda Bosna'da kahve içerken kafamızda bir şeyler belirdi. Günümüz koşullarında nükleer savaşlar olabileceğine inanıyoruz, küresel iklim koşulları derken bu proje aklımıza geldi." dedi.
Filmde ilk olarak nükleer bir patlama sonrası bir mağaraya kapanmış 7 kişinin hikayesini anlatmak istediklerini belirten Sancaktutan, "Aslında yolculuğumuz 4 yıl önce başladı. Senaristimiz Selman Kılıçaslan ile toplantı yaptık ve anlattığımızda şu anki senaryo ortaya çıktı. Kültür ve Turizm Bakanlığına müracaat ettik. Projemiz yarışmayı kazandı. Sonrasında Sinan Sertel'le bir araya geldik. Kendisi senaryoyu 4 ay boyunca tekrar tekrar çalıştı. Çok iyi katkılar sundu. Onun katkılarıyla proje bizim için çok daha değerli bir hale geldi." ifadelerini kullandı.
Sancaktutan, filmde erken Hristiyan dönemini anlatmak adına önce Nevşehir'deki mağaralara gittiklerini, orada çekim yapmanın sıkıntılı olmasından dolayı Çankırı'ya geldiklerini anlattı.
Filmin ilk olarak ulusal ve uluslararası festivalleri dolaşacağını, daha sonra vizyona gireceğini söyleyen Sancaktutan, daha sonra yapımı TRT ekranlarında göstermeyi planladıklarını sözlerine ekledi.
- "Ülkemizde çok sık rastlanan bir film türü değil"
Filmin oyuncularından Berfu Öngören, senaryoyu ilk okuduğunda heyecanlandığını dile getirerek, "Ülkemizde çok sık rastlanan bir film türü değil, o yüzden de benim için heyecan verici oldu. Sete başladığımızda da bu atmosferi tahmin edemiyordum. Çok etkileyici, sette her şey o kadar güzel işliyor ki çok güzel çalışıyoruz. Herkes çok konsantre." dedi.
Öngören, filmde "doktor Meryem" karakterini oynadığını belirterek, "Meryem, filme mağaraya girdikleri süre itibarıyla hamile. Hem insanlara karşı mesleki anlamda bir sorumluluğu var hem de kendisi herkesi düşünen, kontrol eden bir karakter. Burada sürekli her şeyi yolunda tutmak için elinden geleni yapıyor." diye konuştu.
Oyuncu Cemil Büyükdöğerli, filmin bir distopya türü olduğunu aktararak, "Film çok ilginç bir mekanda çekiliyor. Daha önce yapılmamış, değişik bir iş olduğu için heyecan verici." değerlendirmesini yaptı.
Filmde "Emre" karakterini oynadığını aktaran Büyükdöğerli, şu bilgileri verdi:
"Mağarada bir proje için bir araya gelmiş insanlar var. Onların başında bu projenin yürütücüsü gibi düşünebiliriz Emre'yi. Kendini daha sorumlu hissediyor her şeyden. Bu dünyayı yönetmeye çalışan bir gruba bir proje teslim etmesi lazım ve onun da başarıya ulaşması bu mağarayı seçiyorlar, araştırmaları yapmaları için. Ama işler çok da hesaplandığı gibi gitmiyor."
Oyuncu Serkan Altıntaş ise setteki herkesle bir aile gibi olduklarını ifade ederek, "Okuma provasında başlayan arkadaşlığımız sete yansıdı. Set bir yuva gibi oldu. Filmin çekimleri hiç bitsin istemiyorum." dedi.
Filmde oynadığı "Efe" karakterinin sadece aklıyla olaylara baktığından bahseden Altıntaş, "Vicdan, merhamet yok, akıllı davranıyor, film bittiğinde belki sevilmeyecek ama 'doğrusunu yaptı' diyebileceğimiz bir yerde yaşamaya çalışan, hayatta kalma mücadelesi veren ve bunu aklıyla yapan bir karakter. Hayatta benim tamamen zıttım bir karakter." açıklamasını yaptı.
Senaryosunu Selman Kılıçaslan ile Sinan Sertel'ın kaleme aldığı filmin oyuncu kadrosunda ayrıca Ekin Türkmen, Mehmet Çepiç, Sabahattin Yakut ve Ulvi Kahyaoğlu yer alıyor.
Anadolu Ajansı web sitesinde, AA Haber Akış Sistemi (HAS) üzerinden abonelere sunulan haberler, özetlenerek yayımlanmaktadır. Abonelik için lütfen iletişime geçiniz.AA